Hüseyin Goncagül

Hüseyin Goncagül

Hüseyin Goncagül, neşeli, yerinde duramayan, enerjik, cıvıl cıvıl bir sanatçı. Tatlı, şirin konuşması ve sunumu da keyif verici.

Aslında Hüseyin Goncagül'ün programlarını pek dinleyebilmiş birisi değilim.
Dikkatimi çeken, denk geldiğim birkaç programından sonra, onu takip etmek istediysem de, programının yayın süresi sona erdiği için, bundan mahrum kalmıştım.
Farkında olmadığım, kaçırdığım bölümler için çok defa hayıflandığımı anımsıyorum.

Ama böylesi başarılı bir tiyatrocu ve sunucu, mutlaka yeni çalışmalar üretecek, yeni programlar yapacaktı, yapmalıydı; ümitvardım.

Hüseyin Goncagül'ün eğlenceli, keyifli yeni bir radyo programı yapmasını iştahla beklediğim yıllarda, "Osmanlı'nın 700. Yılına" adlı bir müzik albümünün yayınlandığını öğrenmiştim.
Sanırım 1999 yılıydı... Öyle olmalıydı elbet; zira, 1299 + 700 = 1999.

Vakit kaybetmeden albümü temin ediyorum...

Heyecanla, kasedi teybe takıyorum... Ama tümünü bir anda dinlemek istemiyordum.
Ve, kendimle bir anlaşma yapıyorum... Buna göre, her gün, albümdeki bir çalışmayı dinleyecektim.

Ve "Gafil Ne Bilir" adlı ilk parçayı biraz da yüksek bir sesle dinlemeye başlıyorum.
Parçayı dinlerken, bir taraftan da şarkının biteceği zamanı kolluyorum ki, yeni çalışma çalmaya başlamadan teybi durduracaktım.
Ve, işte bitiyor, diye düşündüğüm ve elimi teybi durdurmak için uzattığım sırada, "Gafil Ne Bilir" çalışmasıyla birleştirilen "Hücum Marşı" melodisi yükseliyor...
O zamanlar, "Hücum Marşı"nı biraz farklı bir düzenlemeyle ilk kez dinliyordum.
Coşuyorum tabi...

Sonraki parçaya geçemediğim için, kasedi geri sararak, aynı parçayı tekrar ve tekrar dinliyorum.
Birkaç tekrardan sonra, kasedi geri sarmak yerine, arka yüzündeki çalışmayı dinlemek hususunda biraz tereddüt ediyorum.
Dayanamıyorum ve anlaşmayı biraz esnetiyorum; böylece, günlük iki çalışma dinleyebilecektim.

Buna rağmen, üçüncü gün dayanamayıp, albümün tümünü dinlediğimi anımsıyorum.

Benim, hayli beğendiğim ve ilgi göreceğini düşündüğüm bir albümdü, "Osmanlı'nın 700. Yılına" albümü.
Hüseyin Goncagül'ün müzik yolculuğunun başlangıcıdır bu; böylece yeni müzik çalışmaları bunu izleyecektir, diye umuyordum.

Bu albümün çok tutulacağını düşünmüş olmama rağmen; ne radyolarda ne de başka yerlerde yayınlandığına pek şahit olmamıştım.

Ayrıca, Hüseyin Goncagül'ün katıldığı birçok programda, müzik çalışmalarından örnekler sunduğunu görmemiştim.
Hüseyin Goncagül, daha başka yönleriyle tanındığı ve belki bu albümün tanıtımı pek yapılmadığından, böyle bir sonuç oluşmuş olabilir.

Hayli beğendiğimi ifade ettiğim ve başarılı bulduğum; içeriğiyle gerçekten anlamlı bir çalışma olan "Osmanlı'nın 700. Yılına" adlı albümü, buyurun siz de dinleyin. Bakalım bana hak verecek misiniz?

Albümdeki "Şehirde Sabah" adlı şiir çalışmasını, aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen, her dinlediğimde, hafiften ürperdiğimi hissediyorum.

Keyifli dinlemeler...
 

 

Anekdotlar:

Aklıma gelmişken... 1998-1999 yıllarıydı galiba. Hüseyin Goncagül'ün, Marmara FM'de yaptığı radyo programında dinlediğim, konuyla alakalı bir anekdotu aktarmak uygun olur sanırım.
Şöyle anlatıyor Goncagül (anımsadığım kadarıyla, anlamca):

"Bir gün evdeyim, odada yalnız başımayım. Birden çığlık sesleri duymaya başladım. Az sonra, bunun bizim hanımın sesi olduğunu farkettim.
Ne oldu ki, acaba yılan mı var evde, diye düşündüm. Ama evimiz yedinci katta olduğu için, yılan çıkamazdı ki.
Koşarak gittim. Hanım televizyon izliyor ve çığlık atıyordu.
Neden, bağırdığını sordum. Televizyona bakmamı söyledi.
Televizyona baktım ve ben de çığlık atmaya başladım!

Televizyonda bir klip oynatılıyordu. Bir Ermeni çocuğu (Robert Hatemo kastediliyor), klipteki çalışmada bir mehter müziğinden hareketle yeni bir şeyler yapmış ve etrafındaki uygunsuz kılıklı hatunlarla, bu müzik eşliğinde dans ediyorlar.
Bir anlamda dalga geçiyor. Böylece Osmanlı'dan intikam alıyor...

Hemen telefona sarılarak RTÜK'ü arayıp şikayet ettim.
Siz de protesto edin. Durumu RTÜK'e şikayet edin ki, bu klip yayından kalksın."

* * *

Ve, İbrahim Sadri'nin bir programında dinlediğim, "Hüseyin Goncagül'ün beğendiğim tek esprisi var" diye atıfta bulunduğu espriyi zikredeyim:
Bir son dakika haberi veriyorum: Saat, .... (Ve, geçerli saat eklenir.)

Hüseyin Goncagül de bir programında, İbrahim Sadri için, "Rahmetli İbrahim Sadri" ifadesini kullanmıştı.
Sanırım bunda, "Adam Gibi" albümünün önemli bir payı var.

* * *

Keşke elimde mevcut olsaydı da, Hüseyin Goncagül'ün keyifli programlarından birkaç kayıt sunabilseydim.
 

Fotoğraflar:

Hüseyin Goncagül'den bu kadar bahsetmişken; resimlerinden birkaçına yer vermemek olmaz sanırım.
İnternette, Hüseyin Goncagül resimleri araştırırken, kendisinin "Goncagül Çocuk Şarkıları" adlı bir başka müzik albümünün yayınlanmış olduğunu gördüm.


Hüseyin Goncagül Kimdir?

Aşağıdaki bilgi Lalegül FM'den, 07.01.2009 itibariyle alınmıştır.

Hüseyin Goncagül: 1955 Üsküdar Aziz Mahmut doğumlu.. 1971'de Liseli yıllarında Devlet Tiyatroları İstanbul Sahnesine girerek 3 yıl çeşitli oyunlarda sahne aldı.. 1980'de Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliğini bitirerek 13 yıl İstanbul'da özel okullarda öğretmenlik yaptı.. 1992'de Türkiye'de özel radyo ve televizyonların açılmasıyla medya dünyasında çalışmaya başladı.

İlk TV programı İstanbul il ve ilçe belediyelerini tanıtan "Halk Meclisi"ni, daha sonra İstanbul semtlerinin tarih, coğrafya, insan ve kültürel yapısını anlatan "İstanbul Kazan Ben Kepçe" adlı yarı belgesel magazin programı izledi.. Yurt çapında 33 vilayeti ekranlara taşıyan program çeşitli teşekkür plaketleri aldı.

TRT, STV, Kanal7, İstanbul Televizyonu ve TV5 televizyonlarında çeşitli programlar hazırlayıp sunan Hüseyin Goncagül “Bil Bul Bilgi Yarışması”, “Aileler Yarışıyor”, “Sahur Özel”, “Teneffüs Çocuk Programı” ,"Goncagülname" gibi çeşitli renkte programlara imza attı.

1996'dan beri Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde televizyon ve sahne programları yapan Hüseyin Goncagül, özellikle medeniyet ve kültürel gözlemlerde de bulunduğu anı ve denemelerini kaleme almakta. Ayrıca Milli Gazete'deki "Cumartesi Yazıları" köşesine de taşımaktadır.

Hüseyin Goncagül son iki yıldır Goncagül Tiyatrosu olarak çeşitli çocuk oyunları sahnelemekte ve organize etmekte. Bu yıl 2007 Unesco tarafından Mevlana yılı ilanı münasebetiyle “Mesneviden Ders Aldım” müzikli oyunu ile “2008 Nasrettin Hoca”nın 800. doğum yılı nedeniyle de oyunlarını düzenlemekte… Ayrıca Goncagul Organizasyon firmasıyla da çeşitli kültür sanat etkinlikleri organize etmekte.

Halen Lalegül FM radyosunda İHH Koordinatörlüğünde Perşembe günleri Saat 19.00-20.30 arası "Uzak Yakın" programını hazırlayıp sunmakta.

1999'da Osmanlının kuruluş yıldönümü anısına bir müzik albümü, bir de 2003 de çocuklar için hazırladığı "Goncagül Çocuk Şarkıları" albümü var.

Hüseyin Goncagül evli, iki çocuk babasıdır.

İlgili Konular:

Bu sayfa, 7.01.2009 tarihinde yayınlanmış, 9.05.2014 tarihinde güncellenmiş ve 38313 defa görüntülenmiştir.
Oyla!
9,1 (3 oy)
Abonelik Bilgisi
Yorumlar
Z.SARI 2010-02-09 22:37:02 Bildir!
iYİKİ DOĞDUNUZ HOCAM =)
VE İYİKİ BİZ GENÇLİĞİN HOCASISINIZ =)HEPBİRLİKTE NİCE HAYIRLI TAQVALI YILLARA ;)
BU GÜN SALI AYNI ZAMANDA ;)
Z.SARI 2009-03-21 00:53:42 Bildir!
YENİ NESLİN NASRETTİN HOCASI =)DEĞERLİ BÜYÜĞÜMÜZ CANIMIZ HOCAMIZ....
m1gin 2009-01-09 21:51:10 Bildir!
Selam cyber, iyi bir noktaya temas etmişsiniz:
"... peki deyip bıraktım ne var ki radyo da beni terk etmiş, artık eski tadı yok. Bilmiyorum belki de düzenli dinlemedğim için öyle geliyor bana.."

Evet, bende de benzer bir durum var. Radyo dinlemeye çalışıyorum; ama bir süre sonra sıkılıyorum; eski tadı bulamıyorum.

Galiba konsantre dinlemek gerekiyor.
Mesela en basitinden, bilgisayar kullanırken, bir şeyler dinlediğim zaman pek lezzet alamazken; daha sonra aynı çalışmayı mp3 çalarımda dinleyip heyecanlandığım çok olmuştur. :)

Güzel demişsiniz; gerçekten de, biz onu bırakınca, o da bizi bırakıyor galiba.
cyber 2009-01-07 22:17:58 Bildir!
Hey gidi günler! diyesim geldi birden...

Neredeyse altı yaşımdan onbeşime dek radyo müdavimiydim özellikle Burç fm ve Marmara fm.  Çarşamba gecelerinin vazgeçilmez programı Merhum Hasan Nail Canat'ın "Gece Fırtınası"sı.. Neden sonra dinleyemez oldum radyo. Dersler, sınavlar, -her aile de bu görüşün hakim olduğu kanısındayım- 'ders çalışırken müzik dinlenmez'!!! :) peki deyip bıraktım ne var ki radyo da beni terk etmiş, artık eski tadı yok. Bilmiyorum belki de düzenli dinlemedğim için öyle geliyor bana..

Hüseyin Goncagül bu albümü sanırım Ramazan ayı içerisinde çıkarmıştı ve benim albümünde en sevdiğim şarkı da 'Efem'. Tekrardan çok teşekkürler Mustafa abi.
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: Gakk, busbus, siyamiaytar, 1234123123123, Siyami,
Son Oturumlar: