Enlem ve Boylam 152 - English Sentences with Turkish Translation

Enlem ve Boylam'ın bu 152. bölümünde, İngilizce cümleler ve Türkçe çevirilerine yer veriyoruz.

Dinlemek için: Enlem ve Boylam 152 (Nisan 2021)

 

Künye

Hazırlayan ve Sunan: Mustafa Birgin
Teknik Özellikler: Süre: 7 dk, Boyut: 17 MB, MP3, 320 Kbps, 44 KHz, Stereo
Fon Müzikleri: 
freesound.org: [cc0] 459561__legend1060__taiko-drum-sequence-for-looping-the-sacrifice
freesound.org: [cc0] 128416__drriquet__industry
freesound.org: [cc0] 361342__adnova__barn-job
freesound.org: [cc0] 115831__xythe__hmm
freesound.org: [cc0] 233699__gulyas25__acid-jazz-loop-music-bed
freesound.org: [cc0] 6503__womoma__hot-drop
freesound.org: [cc0] 444271__mahammed__guitar-with-pieno-melody-v2
freesound.org: [cc0] 69258__alveg__justkidding
freesound.org: [cc0] 381531__dominictreis__playful-music
freesound.org: [cc0] 173134__axtoncrolley__merx-market-song
freesound.org: [cc0] 421204__sieuamthanh__abu-hindu

İngilizce Cümleler ve Türkçe Çevirileri

  1. The movie is worth seeing at least two or three times.
    Bu film enaz birkaç kez izlenmeye değer.
  2. It's certainly a distraction.
    Bu kesinlikle dikkat dağıtıcı.
  3. Don't meddle in other people's affairs!
    Başka insanların işlerine burnunu sokma!
  4. Those books look as if they're going to topple over any minute.
    O kitaplar her an devrilecek gibi duruyor.
  5. How did you get to be so cynical?
    Nasıl bu kadar alaycı oldun?
  6. Please keep your cynical remarks to yourself!
    Lütfen alaycı yorumlarını kendine sakla!
  7. I've had enough of your snide remarks.
    Sahte / alaycı sözlerinden bıktım.
  8. I'm intrigued by what you say.
    Söylediklerinden etkilendim.
  9. Tom was charged with perjury.
    Tom yalancı şahitlikle suçlandı.
  10. I only eat like this when I'm miserable.
    Sadece mutsuz olduğum zamanlarda böyle yerim.
  11. Tom gave an evasive answer.
    Tom kaçamak bir cevap verdi.
  12. Let's not quibble over trivial matters.
    Önemsiz meseleler üzerine tartışmayalım.
  13. Tom was involved in a street brawl.
    Tom bir sokak kavgasına karıştı.
  14. Tom called the situation dire.
    Tom durumun vahim olduğunu düşündü / söyledi.
  15. I'm in dire need of your help.
    Yardımına şiddetle ihtiyacım var.
  16. Tom is a gruff man.
    Tom huysuz/aksi bir adamdır.
  17. Tom shouted at us in a gruff voice.
    Tom bize kaba bir sesle bağırdı.
  18. Give credit where credit is due.
    Hakkı'nın hakkını Hakkı'ya ver. :)

Kaynak: tatoeba

Bağlantılar:

Bu sayfa, 30.04.2021 tarihinde yayınlanmış ve 1804 defa görüntülenmiştir.
Oyla!
Abonelik Bilgisi
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: Gakk, busbus, siyamiaytar, 1234123123123, Siyami,
Son Oturumlar: