Görüntülenme: 104777
hayırlı cumalar
2009/03/06 9:26
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 6,7 (2 oy)

Cuma’ya Özel Günün Ayeti 

Ey iman edenler! Allah'ı çokça anın.

Ve O'nu sabah akşam tesbih edin.

Sizleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için melekleri ile birlikte üzerinize rahmet ve bereket indiren O'dur ve O, müminlere çok merhametlidir.

Ahzab Sûresi: 41-42-43 

Cuma’ya Özel Günün Hadisi Şerifi

Rab Sübhanehu ve Teâlâ buyuruyor ki: İzzetim ve Celâlim hakkı için, affetmek istediğim kulumun, gerek bedeninde bir hastalık, gerekse rızkında bir eksiklik vererek tüm hatalarını bağışlamadan dünyadan çıkartmam.

                                                                                                                    Hz.Muhammed (S.A.V) 

Cuma’ya Özel Günün Duası

Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve sana kulluk vazifesini yerine getirmekle ahiretim için çalışma isteği ver bana. Onun (kulluğumun) içtenliğine kalbim tanık olsun; bana galip olan durum dünyaya meyilsizlik olsun; iyi işleri şevkle yapayım; cezalarının korkusuyla kötü işlere yaklaşmayayım. Ve bana bir nur ver ki, insanlar arasında onunla yürüyeyim; karanlıklarda onunla yolumu bulayım; hak ile batıl bir-birine karıştığında, şüpheye düştüğümde onunla aydınlanayım.

 

Amin Amin Amin….

 

Cuma’ya Özel Günün Sözü 

Yol ne kadar uzun, sonsuzsa da, sen o Hak yoluna ayağını bas. Çünkü o yola uzaktan bakmak, insan olmıyanların işidir...Bu yolu gönül diriliğinden elde et. Zira, gönül diriliği insanın, bedenin diriliği ise hayvanın vasfıdır.

Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rûmî

    

 

KISSADAN HİSSE

KERPİCİN ETKİSİ


    Bir inkarcı, alimin birine şu üç soruyu sorar:
1- Allah varsa bana göster.
2- Her işi Allah yaratıyor da neden suçlu ceza görür?
3- Şeytan ateşten yaratıldığı halde ona cehennem ateşi nasıl etki yapabilir?
    Alim bu soruları soğukkanlılıkla dinler. Sonra da yerden bir kerpiç parçası alıp inkarcının başına vurur. Başı yarılan inkarcı soluğu mahkemede alır. Hakim, alime sorar:
    - Bunun başına kerpiç vurmuşsun öyle mi?
    - Bana üç soru sormuştu, ben sorularına karşılık kerpici vurdum.
    - Nasıl?
    - Anlatayım. Allah varsa bana göster demişti. Başının ağrıdığını iddia ediyorsa göstersin. İkinci olarak da her şeyi Allah yaratıyorsa suçlu neden ceza görsün dedi. Madem ki niçin beni mahkemeye veriyor. Üçüncü olarak da ateşten yaratılan şeytana cehennem ateşi nasıl etki yapar diye sordu. Cevabını aldı. Topraktan yaratılan kendisine, yine topraktan olan kerpiç nasıl etki yapıyor?
    Bu cevaplardan sonra alim beraat eder.

 

Bir Esmaül Hüsna

  ÂHİR
(Varlığının sonu olmayan)

 CUMA GÜNLERİNİ ÇOK SEVİYORUM.......


Bu mesaj, ISIK tarafından, 06.03.2009 09:27:40 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: hayırlı cumalar
2009/03/06 12:54
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

EVT VEEEE bugün günlerden cuma ve 1' e beş var

hayırlı cumalar
2009/03/13 10:28 - Güncelleme: 2014/05/03 18:42
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Allah katında günlerin efendisi Cuma’dır. O kurban ve Ramazan bayramı günlerinden de faziletlidir. Cuma gününde şu beş özellik vardır: 1- Hazret-i Âdem o gün yaratıldı. 2- O gün yeryüzüne indirildi. 3- O gün vefat etti. 4- O günde öyle bir an vardır ki, günah veya akrabalarla ilişkiyi kesme konularında olmamak şartıyla kul Allahü teâlâdan bir şey isterse Allahü teâlâ mutlaka onu verir. 5- Kıyamet o gün kopacaktır. Allah’a yakın hiç bir melek, hiçbir gök, hiçbir yer yoktur, hiçbir rüzgar, hiçbir dağ ve taş yoktur ki, Kıyametin kopmasına sahne olacağı için Cuma gününün heybetinden korkmasın.) [Buhari, İ. Ahmed]

Cuma, müminlerin bayramıdır. Bugün yapılan ibadetlere en az, iki kat sevap verilir. Bugün işlenen günahlar da, iki kat yazılır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Sevaplar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar içinde de, Cuma günü ve gecesinde işlenilenden daha kötüsü yoktur.) [Ramuz]

(Cuma diğer Cumaya kadar ve fazladan üç gün içinde işlenen günahlara kefaret olur. Çünkü iyi bir amel işleyene on kat sevap verilir.) [Taberani]

(Cuma günü sabah namazından önce, “Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh” okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa, bütün günahları affolur.) [İbni Sünni]


(Ana-babanın kabrini, Cuma günleri ziyaret eden kimsenin günahları affolur, haklarını ödemiş olur.) [Tirmizi]

(Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur.) [Dare Kutni]


(Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın günahları affedilir.) [İsfehani]

(Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk verilir.) [Taberani]
Yanıt: hayırlı cumalar
2009/04/03 10:48
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Cuma günü ile ilgili ayet:

 
"Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırılınca Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Bilseniz bu sizin hakkınızda daha hayırlıdır. Namaz kılınınca yeryüzüne yayılın, Allah'ın lûtfunu arayın, Allah'ı sık sık anın ki felâh bulasınız."



 

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/04/04 10:42
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

ışık benden önce kutlamışsın formun cumasını seni yenemiyorum:D bu gün cumartesi günü olsada bir cuma ayetide benden

 

Artık namazı kılınca, yeryüzünde dağılın. Allah'ın fazlını isteyip-arayın ve Allah'ı çokca zikredin; umulur ki felaha (kurtuluşa ve umduklarınıza) kavuşmuş olursunuz. (CUM'A SURESİ / 10)

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/05/15 16:51
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)
YA RAB!
Bizi kurana aç
Kuranı bize aç
Aklımızı kurana aç
Kuranı aklımıza aç
Kalbimizi kurana aç
Kuranı kalbimize aç
Kuranın manalarını gönlümüze nazil et ya rabbi
Kuranı hayatımıza nazil et ya rabbi
Kuranı aklımıza nazil et ya rabbi
Kuranı sevdamıza nazil et ya rabbi
Kuranı arzumuza nazil et ya rabbi
Kuranı umudumuza nazil et ya rabbi
Kuranı geleceğimize nazil et ya rabbi
Kuranı halimize nazil et ya rabbi
Kuranı bu topraklara nazil et ya rabbi
Kuranı şu sokaklara nazil et yarabbi
Kuranı yavrularımızın hayatına ve hafızasına nazil et ya rabbi
Kuranı bizim hayatımıza nazil et ya rabbi
Ya rabbi kuransız yaşamak izhansız ve imansız yaşamaktır
Kuransız yaşamak anlamsız yaşamaktır
Hayatımızın anlamını alma ya rabbi
Hayatımızın anlamını ver ya rabbi
Anlamsız bir hayata mahkûm etme ya rabbi
Sensiz bir hayata mahkûm etme ya rabbi
Allahsız bir hayata mahkûm etme ya rabbi
Ya rabbi fehimimiz izanımız dubara uğradı
Akıl eden kalbimiz dubara uğradı
Elimizle öz elimizle akıl eden, fehmeden, fikrenden yerlerimizi yok ettik
Sen bize nasıl tedebbür edeceğimizi
Nasıl tezekkür edeceğimizi
Nasıl taakkul edeceğimizi
Ve nasıl tefekkür edeceğimizi göster ya rabbi
Tefekkür edecek teakkul edecek tezekkür ve tefekkür edecek yerlerimizi kendi elimizle yok ettirme ya rabbi


 

"Ya Rabbi! eksenine kuran'ın konulduğu bir hayat ver.
Kuran için adanmış bir hayat ver.
Kuran'la anlam kazanmış bir hayat ver.
Kuran'la ahlaklanmış bir hayat ver.
Kuran'la formatlanmış bir tasavvur ver.


 

Ya Rab!
İçinde bulunduğumuz zaman diliminde destansı iman hamleleri var.
Bu hamleler bizden şikayetçi oldular ya rab.
Kuran başka; müslümanlar başka dediler.
Ve kuran'a dönüp iflah oldular.
Rabbimiz Kuran'la olan ayrılığımızı hidayetinle son buldur.
Bulanmışlığımızı ve bunalmışlığımızı vahyin soluğuyla soluklandır.
Körelen kalplerimizi vahyin nuru ile aydınlat.


 

Ya Rab!
İçinde bulunduğumuz zaman diliminde destansı irşad hamleleri var.
Bu iman kahramanlarıda müslümanların Kuran'la aralarına koydukları mesafeden şikayetçiler.
Kuran'la mesafeli olmak (sümmün,bükmün,'umyun olmaktır.)
Rabbim,Vahyin aydınlığına davet eden seslere karşı kulaklarımızı sağır etme.
Bu iman kahramanlarına karşı kalplerimize ülfet ver."



 

Ya rabbi aramızdan muhabbet gitti gideli birbirimize düştük
Mümin müminin kıymetini bilmez oldu
Bir zamanlar tırnağımızı feda etmezdik
Şimdi topumuzu bir tırnağa feda eder olduk
Ya rabbi muhabbet ver
Ya rabbi ülfet ver
Ya rabbi hikmet ver
Ya rabbi izzetimiz yerlerde sürünüyor izzet ver
Ya rabbi hilkatimizi dağıttık hilkat ver
Ya rabbi aşkımızı dağıttık aşk ver
Şevk ver
Ya rabbi hasretimiz yok oldu zani oldu hasret ver
Beklenmesi gereken şeyleri bekleyelim ya rabbi
Umulması gereken şeyleri umalım ya rabbi
Yolu gözlenmesi gereken sevgilileri gözleyelim ya rabbi
Ya rabbi Yakup’un burnu gibi bir burun ver
Eteğimiz önümüzden yırtılmasın
Eteğimiz arkamızdan yırtılsın ya rabbi
Biz çağın Yusuflarına Züleyhaları musallat etme ya rabbi
Biz çağın Yusuflarının eteğini önden yırttırma ya rabbi
Eteğini arkadan yırttır ya rabbi
Ya rabbi biz karada gemi yapmaya çalışıyoruz
Bu gemiye bir çivi daha çakmaya çalışıyoruz
Tuğyan olan yerde tufan olur diyoruz


 

Ya rabbi tuğyanın askerlerinden etme
Tufanın bela olarak indiği değil rahmet olarak geldiğinden kıl ya rabbi
Ya rabbi Nuh’un gemisine binmek
Böyle bir zamanda rahmet gemisinde olmak demektir,
Bizi o gemiyi yapanlardan kıl ya rabbi.



 

amin amin amin
Etek Davası!
2009/05/15 18:01
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Bu anlamlı ve şiirsel dua için teşekkürler  ISIK, 
 

Metin genel olarak iyi akmasına rağmen, bir noktada beni gülümsetti. 
İlgili dizelerde akışın düzeni biraz bozulmuş gibi geldi bana. Zayıflığın yanısıra, dizeler arasında bir çakışma da sezdim gibi. 

Alıntılıyorum:

"Eteğimiz önümüzden yırtılmasın 
Eteğimiz arkamızdan yırtılsın ya rabbi 
Biz çağın Yusuflarına Züleyhaları musallat etme ya rabbi 
Biz çağın Yusuflarının eteğini önden yırttırma ya rabbi 
Eteğini arkadan yırttır ya rabbi "

Önce bir dizede, "Züleyhaları musallat etme ya rabbi" deniliyor; sonrasında da sözü edilen çağın Yusuflarının "Eteğini arkadan yırttır ya rabbi" dizesi geliyor. 
Bir çelişki var gibi... 
Yani bana kalırsa, bu etek olayına hiç girilmemiş olsa, metinsel olarak daha başarılı olurdu sanki! 

İngilizce kelime ezberleme oyunu: vav.mbirgin.com
Yanıt: Etek Davası!
2009/05/21 10:09
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)
m1gin demiş ki;

 


Bu anlamlı ve şiirsel dua için teşekkürler  ISIK, 
 

Metin genel olarak iyi akmasına rağmen, bir noktada beni gülümsetti. 
İlgili dizelerde akışın düzeni biraz bozulmuş gibi geldi bana. Zayıflığın yanısıra, dizeler arasında bir çakışma da sezdim gibi. 

Alıntılıyorum:

"Eteğimiz önümüzden yırtılmasın 
Eteğimiz arkamızdan yırtılsın ya rabbi 
Biz çağın Yusuflarına Züleyhaları musallat etme ya rabbi 
Biz çağın Yusuflarının eteğini önden yırttırma ya rabbi 
Eteğini arkadan yırttır ya rabbi "

Önce bir dizede, "Züleyhaları musallat etme ya rabbi" deniliyor; sonrasında da sözü edilen çağın Yusuflarının "Eteğini arkadan yırttır ya rabbi" dizesi geliyor. 
Bir çelişki var gibi... 
Yani bana kalırsa, bu etek olayına hiç girilmemiş olsa, metinsel olarak daha başarılı olurdu sanki! 
 

 Sevgili m1gin.Bahsettiğiniz dizeler akışı bozuyormuş gibi gelebilir haklısınız.Okuyunca bende Hz. Yusuf' un uğradığı iftirayla ilişkilendirmiştim ama çokta irdelememiştim.

Sizin Etek Davası ! mesajınızdan sonra bakındım  biraz

önce Hz.Yusuf' un hikayesi daha sonrada Mustafa İslamoğlu' nun konu ile ilgili bir yazısını buldum.olduğu gibi kopyalıyorum

YUSUF İLE ZÜLEYHA
Yusuf ile Züleyha hikayesi Yusuf’un rüya görmesiyle başlar. Yusuf rüyasında on bir yıldız, ay ve güneşi görür. Ardından on bir yıldızın, ayın ve güneşin etrafında döndükten sonra yere eğilip kendisine secde ettiklerini görür. Sabah olduğunda Yusuf gördüğü rüyayı babası Yakub’a anlatır. Yakub, Yusuf’a bu rüyayla peygamberlik haberi verildiğini ve kardeşleri dahil hiç kimseye hiçbir şey söylememesi gerektiğini söyler.
Bir süre sonra Yusuf’un gördüğü rüyayı kardeşleri öğrenir. Kardeşleri babalarının Yusuf’u daha çok sevmesini kıskanır. Yusuf’u yalancı düş görmekle ve kalp hırsızlığıyla suçlarlar. Yusuf’tan kurtulmak isterler. Bir gün kıra gezmeye gittiklerinde Bir gün kıra gezmeye gittiklerinde Yusuf’un kardeşleri plan yaparlar. Yusuf’u kuyuya atıp babalarına Yusuf’u kurdun yediğini söyleyerek, Yusuf’un kanlı gömleğini verirler.
Bir gün sonra Mısır’a mal götüren kervanlar kuyuyu görünce durup kuyudan su çekmek isterler. Birkaç kervancı kuyudan suyu yukarı çektiklerinde bakracın içinde Yusuf’u görürler ve Yusuf’un güzelliğinden çok etkilenirler. O sırada Yusuf’un kardeşleri de Yusuf’a bakmak için kuyunun yanına gelirler. Kardeşleri Yusuf’un kendi köleleri olduğunu söyleyip kervan başına Yusuf’u satarlar.
Bu arada Mısır’ın en güzel kızı Züleyha rüya görür. Züleyha rüyasında çöllerin göklerinden gelen ay aydınlığının başının üzerinden geçerken, kendisinin kocaman, parlak, mavi ışıklar saçarak ufuktan doğan çok köşeli yıldıza dönüştüğünü ve çöllerden gelen ayın aydınlığının içinden geçtiğini görür. Daha sonra suret aynasında güzel bir görüntü görür.
Bu rüyadan kısa bir süre sonra Züleyha’nın babası Züleyha’ya Mısır azizi Potifar’ın talip olduğunu söyler. Bunun üzerine Züleyha Potifar’ı görmek ister. Züleyha Potifar’ı gördüğünde onu rüyasında gördüğü güzellik zanneder ve Potifar ile evlenir. Ancak fazla zaman geçmeden yanıldığını anlar. Buna rağmen evliliğe devam eder.
Bu sırada Yusuf’u satın alan kervan Mısır’a varır. Yusuf’u köle pazarında satılığa çıkarırlar. Potifar Züleyha’ya köle almak istediği için açık artırmaya katılır ve Yusuf’u satın alır. Ardından Yusuf’u Züleyha’ya gösterir. Züleyha Yusuf’un çok güzel bir çocuk olduğunu söyleyip ona iyi bakar ve büyütür. Rüyasında gördüğü güzelin o olduğunu hatırlamaz.
Yusuf artık büyür ve Züleyha Yusuf’u hatırlar. Züleyha öyle hale gelir ki ona her şey Yusuf’u hatırlatır. Yusuf’un kendisini görmesi için elinden gelen her şeyi yapar.
Züleyha’nın Yusuf’a olan aşkı Mısırlı kadınların diline düşer. Züleyha ayıplanır ve kınanır. Züleyha bunu öğrenince Yusuf’u Mısırlı kadınlara göstermeye karar verir ve ziyafet vereceğini duyurarak bütün kadınların gelmesini sağlar. Ziyafette kadınların önüne portakal konur. Kadınlar portakal soyarken Yusuf içeri girer ve Yusuf’u gördükleri an ellerini keserler. Kadınlar Yusuf’a hayretle bakıp bu bir insan olamaz, bu bir melek diye mırıldanırlar ve Züleyha’ya haklı olduğunu söylerler.
Züleyha bir gün sudan bir nedenle Yusuf’u odasına çağırır. Yusuf’a helsene diye seslenir. Yusuf şaşırır. Züleyha birkaç kez yine gelsene gelsene diye seslenir. Yusuf bunun üzerine “ Rabbim bana istememeyi isteyebilmeyi nasip et” diye dua eder. Yusuf bu duayı ederken Züleyha Yusuf’un üzerine doğru koşar. Züleyha Yusuf’un gömleğini tam arkadan yakalar ve Yusuf’un gömleği yırtılır. O sırada kapı açılır ve kapını önünde birkaç adamıyla birlikte Potifar vardır. Potifar bu duruma çok sinirlenir. Potifar Yusuf’un suçlu olduğunu düşünürken orada bulunan ak sakallı bilge görünüşlü biri oraya gelerek: “Gömleğin yırtığı öndeyse Züleyha suçsuzdur yok eğer gömleğin yırtığı arkadaysa Yusuf suçsuzdur.” der. Bunun üzerine Yusuf’un gömleğine bakılır ve Yusuf’un gömleği arkadan yırtıldığı görülür. Gömlek arkadan yırtıldığı için Yusuf suçsuzdur. Potifar Mısır’ın geleceği için kendi varlığının gerekliliğini ve bu olayın gizlenmesi gerektiğini düşünür. Bu nedenden dolayı Yusuf’u zindana atar.
Firavunun ekmekçisiyle, şerbetçisi de Yusuf ile aynı zindandadır. Yusuf daha önce görmüş olduğun rüyayı zindanda bir kez daha görür. Yusuf daha önceki rüyasında on bir yıldız, güneş ve ay vardı. Yusuf’un bu rüyasına mavi, kocaman bir yıldız katılır. Güneş, ay ve on iki yıldız birer birer Yusuf’un önünde secde ederler. Ardından Yusuf’a rüya yorumu verilir ve Yusuf zindanda gördüğü rüyayı yorumlar.
Yusuf’a zindanda rüya yorumu verildikten sonra bir sabah Firavun’ın ekmekçisiyle şerbetçisi Yusuf’un yanına gelerek Yusuf’a rüya gördüklerini söylerler. Yusuf’a gördükleri rüyayı anlatırlar ve Yusuf’tan rüyalarını yorumlamasını isterler. Yusuf rüyaları yorumlar ve kısa bir sürer sonra Yusuf’un yorumları gerçekleşir. Şerbetçi affedilip zindandan çıkarılır, ekmekçi asılır. Şerbetçi Yusuf’a veda etmeye geldiği zaman, Yusuf şerbetçiye efendinin (Firavunun) yanında beni an der. Ama şerbetçi Yusuf’un bu isteğini unutur. Ta ki yedi yıl sonra Firavun rüya görene kadar. Firavun rüyasında yedi zayıf ineğin yedi semiz ineği yediğini görür. Sonra yedi dolgun başak ardından yedi kurumuş başak görür. Firavun hemen müneccimleri, kahinleri,rüya tabircilerini yanına çağırır. Rüyayı anlatır ve yorumlamalarını ister. Hiçbiri bu rüyayı yorumlayamaz. O sırada şerbetçinin aklına Yusuf gelir ve Firavuna söyler. Firavun da şerbetçiye hemen Yusuf’a gitmesini emreder. Bunun üzerine şerbetçi Yusuf’un yanına gider. Yusuf’a Firavunun rüyasını anlatır ve Yusuf’tan yorumlamasını ister. Yusuf Mısırda yedi yıl bolluktan sonra yedi yıl kıtlığın olacağını söyler. Ardından ilk yedi yılda ekinlerin ihtiyaç olduğu kadarı tüketildikten sonra kalanının saklanıp, ikinci yedi yıldaki kıtlıkta tüketilmesini söyler. Bunun üzerine şerbetçi hemen Firavunun yanına dönerek Yusuf’un söylediklerini anlatır. Firavun işte bu benim rüyam diyerek Yusuf’u görmek istediğini söyler. Şerbetçi tekrar zindana Yusuf'un yanına gider ve Yusuf’u zindandan çıkartıp, Firavuna getirir. Firavun Yusuf’un zindana atılmasında payı olan herkesi saraya çağırır. Bir tek Potifar gelemez ölmüştür, Mısırlı kadınlar gelir. Firavun kadınlara neden ellerinizi kestiniz diye sorar ve devan eder yoksa Yusuf mu size kötü niyet besledi der. Kadınlar o masumdur, onu isteyen bizdik diye cevap verirler. Firavun adamların Züleyha’yı getirmelerini ister Züleyha gelir ve Firavun “Züleyha’ya bize bir şey söylemeyecek misin ?” diye söyler. Firavun soruyu birkaç kez tekrarlar. Züleyha “ Yusuf masum, onu isteyen bendim.” der. Böylece Yusuf’un suçsuzluğu kesinleşmiş olur. Daha sonra Firavun Yusuf’u Mısır’a aziz yapar ve Züleyha ile evlendirir.
 

 

 
 
"Hangi Yusuf-u devran ki Züleyha-yı zaman dâmenin çâk etmemiş ola?"
 
Çağınızın Yusuf'uysanız, bir sağanak gibi inen iptilalara hazır olacaksınız. Yusuf'luğun şanındandır acılarla sınanmak. 'Kardeşlerinizin' bile hışmını üzerinize çekecek güzelliğiniz. Yakub'un umudu olmanızı içlerine sindiremeyecekler. Hırçınlaşacak, gaddarlaşacaklar; kendilerinin alternatifi olarak gördükleri sizi yok etmek için her biri bir hile düşünecek.

En acımasızı varlığınızı ortadan kaldırmayı deneyecek; bunu ağır bulan kimileri görüntünüzün ortadan kaybolmasını yeterli bulacak, kimi de asıl olanın sizin değil imajınızın ölümü olduğunu, bunun da gözden ırak kalmanız ve size ait tüm mezahirlerin yok edilmesiyle gerçekleşeceğini düşünecek. Sonunda sizi getirip kuyuya atacaklar, köle diye satacaklar, elbisenizi yırtacaklar.. ve iffetinizi tartacaklar...

Mikro plandan bakanlar, size acıyacaklar. Vah diyecekler, zavallıya yazık ettiler! Ömrünün baharında, gonca gülü soldurdular! Eğer 'içkin' pencereden bakıyorsanız, siz bile acıyacaksınız kendi kendinize. Her şeyin kötü gittiğini, hatta bittiğini sanacaksınız. Her şeyin, ihanet çetesinin kontrolüne geçtiğini sanacak, sonunuzun geldiğini düşüneceksiniz.

Makro plandan bakanlar ise, hain kardeşlerinizin, farkında olmadan sizin bilge krallığınızın önünü açtığını görüp sizin adınıza sevinecek, onların düştükleri traji-komik durumu tebessümle karşılayacaklar. Eğer, Yusuf gibi, 'aşkın' pencereden bakıyorsanız, kendi kendinize acımak şöyle dursun 'öz-güveniniz' artacak, 'öz-saygınız' güçlenecek, kuyunun dibinde veya Mısır'ın zındanında da olsanız, 'öz-gürlüğünüzün' tadını çıkaracaksınız. Çünkü, acının özünüzü gürleştirdiğini, Mısır'a sultan olmanın kuyudan geçtiğini biliyorsunuz. Dahası, sizi kuyuya atanların, köle diye satanların, gün gelip önünüzde kapanabileceğini, "Biz ettik, siz etmeyin!" diyebileceğini biliyorsunuz.

Ne ki, bilmeniz gereken bir şey daha var: Züleyha'nın sizi baştan çıkarıcı ve ayartıcı teklifine karşı direnmenin, kuyuda olmanın verdiği acıya direnmekten çok daha zor olduğu gerçeği. Siz Züleyha'nın yerine, her hangi bir kadını-erkeği, serveti, makamı, şöhreti; özetle tüm dünyalıkları koyabilirsiniz. Her Yusuf'a musallat olan bir ya da birkaç Züleyha' vardır. Siz, kendi Züleyha'nızı herkesten iyi bilirsiniz.

Her Yusuf'un atıldığı kuyudan çıkamadığı ya da başkalaşarak çıktığı, daha kuyudayken pes ettiği düşünülünce, zamanın Yusuf'larının atıldıkları kuyudan çıkıp çıkmayacakları endişe konusu; fakat daha da endişe verici olan, hain kardeşlerinin attığı kuyudan, direncini ve inancını artırarak çıkan bir nice Yusuf'un, Züleyha'nın yatak odasından nasıl çıkacakları: Gömlekleri arkadan yırtılmış olarak mı, önden yırtılmış olarak mı?

Siz, çağının Yusuf'ları! Hain kardeşlerinizi kendi ihanetleri yer bitirir. Unutmayın "Zalim Allah'ın kılıcıdır; onunla intikam alır, döner ondan da intikam alır!" İnsan-Allah ilişkileri statik değil dinamik ilişkidir; aşkın irade içkin iradeden bağımsız karar vermez. İnsan olarak, Allah tarafından konulan kaderimizin "seçmek" olduğunu biliyoruz. Benim 350 sayfalık bir kitapla açıklamaya çalıştığım Kur'anî kader anlayışını Anadolu irfanı basit iki dizeye sığdırıvermiş: "Kula bela gelmez Hak yazmayınca/Hak belasın yazmaz kul azmayınca." Hain kardeşlerinizi, Yusuf'ların bilge krallığına giden yolda kullanılıp atılan birer 'kötü rol' figüranı konumuna indirgemek, onları "kendi vicdanlarının azabında yakmak" sizin elinizde.

Bunun için de aklınız fikriniz kuyuda takılıp kalmamalı. Züleyha, sizin için kuyudan daha çetin bir sınav. Hain kardeşlerinizin ihanetini en ağır bir biçimde cezalandırmak istiyorsanız gömleğinizin önden yırtılmasına izin vermemelisin. Eğer buna izin verirseniz, işte asıl o zaman ihaneti ödüllendirmiş olursunuz. Çünkü, asıl o zaman alternatif olmaktan çıkar, siz de "ihanetler çetesine" aday olmuş olursunuz; çünkü başkalarına ihanet, önce insanın kendi kendisine ihanetiyle başlar.

Fakat, vakarınız, direnişiniz, iffetiniz ve ahlakınızla örnek bir şahsiyet olmayı başarırsanız, Aşkın İrade, size zından olan Mısır'ınızı size cinan eder; onun geleceğini sizin ellerinize emanet eder. Bir zaman size ihanet etmek için sıraya giren 'hain kardeşlerinizi' size muhtaç eder.

Yusuf suresi, bir tek kişinin inancı, ahlakı, yeteneği ve direnciyle bir ülkeyi teslim almasının hikayesidir. Bu sureyi okumalarını, sadece "Yusuf" rolünü oynayanlara değil, "hain kardeşler" rolünü oynayanlara da tavsiye ederim. Her iki tarafın da alacağı çok ders olmalı. Bu tavsiyeyi yaparken, Kur'an'ın diliyle ancak "akleden kalp" sahiplerinin ibret alacağını da unutmuş değilim. O ibretleri, bir sonraki yazıda kaleme alacağım.

Aynı zamanda bir şair olan Sinan Paşa, bir şiirinde "Hangi Yusuf-u devran ki Züleyha-yı zaman dâmenin çak etmemiş ola?" diye soruyor.

Evet, evet! Hiçbir çağın Yusuf'u yoktur ki, çağının Züleyha'sı eteğini yırtmamış olsun. Fakat önemli olan eteğinizin ya da gömleğinizin yırtılıp-yırtılmadığı değil, nereden yırtıldığı.

Herkes gömleğine dikkat etsin.

19 Mayıs 1999     Mustafa İSLAMOĞLU

Cumanız hayr olsun
2009/05/22 11:19
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Image Hosted by ImageShack.us

Bir yanımız hep hüzün!

Bir yanımızda hep sevda!

Bir yanımız hep umut!

Bir yanımızda hep duâ!

Bir tutam hüzünle başlar aslında her şey

ve duâlarla devam eder durduraksız hüzünlü duâlarla çıkılır yola

Vakt-i şerif, Cuma, ahir ve akibet hayrola!

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/05/22 13:47
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Selam İle...
Dert sahibi kul, derdine derman arar iken...
Derman sahibi ALLAH, kendine yaklaştırmak için dertli kul ararmış...
Eğert dert olmasaydı MEVLA'ya yaklaşmakda olmazdı...
Bir hayat ki sonu cennet bu hayatın cefasından ne çıkar ki...
Bir hayat ki sonu cehennem bu hayatın sefasından ne çıkar ki...
"O"nu bulan neyi kaybetmiştir?
"O"nu kaybeden neyi bulmuştıur?
"O"na hakkıyla teslim olabilmek duasıyla....   
Anlamsızlıklar içinden Beni Al
Sar Nurunla Kör Olmaya Razıyım Sar
Bu Can Yoluna Kurban Olmaya Hazır İnan
Hazırım Ukbada Vuslatım Son Bulsun Senın Huzurundayım Yar....

Ona Hakkıyla Kul Olabılmek DUASIYLA
Cumanız Mubarek Olsun......

Bu mesaj, m1gin tarafından, 23.05.2009 19:27:59 itibariyle düzenlenmiştir.
hayırlı cumalar
2009/06/05 11:26
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 3,5 (1 oy)

cuma kutlama

Bu mesaj, m1gin tarafından, 05.06.2009 14:51:02 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: hayırlı cumalar
2009/06/05 12:47
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Buradaki butun guzellikleri dualari, ayetleri vs. okuyacak zamanim yok.Okursam Cuma kacacak. Buralarda Cuma biraz daha gec olmakta.

 

Gunluk mesgalelerle yuvarlanirken bir bereketli zamani kacirmak uzereyiz. Yazilanlari sonra okumak uzere;

 

HAYIRLI CUMA LAR SAYIN SITE DASLARIM. DUANIZI BEKLIYORUM.

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/06/05 14:07
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

sevgili Itri okumayada bekleriz hayırlı cumalar  

 sevgili IŞIK  bu cuma  senden önce hayırlı cumalar dedim:D

ALLAH CUMANIZI HAYIRLI EYLESİN

 

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/06/05 16:30
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)
CAMBAZ demiş ki;

 


sevgili Itri okumayada bekleriz hayırlı cumalar  

 sevgili IŞIK  bu cuma  senden önce hayırlı cumalar dedim:D

ALLAH CUMANIZI HAYIRLI EYLESİN

 
 

 Amin CAMBAZ  Allah hepimizin cumasını hayırlı etsinki bir sonraki cumaya hayırla kavuşalım inşallah.

MUHTEŞEM AYETEL KÜRSİ

 

Farz namazlardan sonra, Âyet-el-kürsiyi okuyanın Cennete girmesi için ölümden başka engel yoktur. [Nesai, İbni Hibban, Beyheki, Taberani]
 

 
 

Evinde, Fatiha ve Âyet-el kürsi okuyana, o gün cin ve şeytan zarar veremez. [Deylemi]
 
 
Fatiha ile Âyet-el kürsiyi okuyana, o gün cin ve insanın nazarı değmez. [Deylemi]
 
 
Cebrail aleyhisselam dedi ki: "Cinlerden bir ifrit sana zarar vermek istiyor. Yatağa girince Âyet-el-kürsiyi oku, zarar veremez. [İbni Ebid-dünya]
 
 
Âyet-el kürsi Kur'an âyetlerinin seyyididir. Okunduğu yerden şeytan çıkar. [Hâkim]
 
 
Âyet-el kürsi Kur'an-ı kerimin dörtte biridir. [Ebu-ş-şeyh]
 
 
Ey oğul İlmihalinden Hadis-i Şerifler ise şöyledir : Namazdan sonra, Âyet-el kürsiyi okuyana her harfi için 40 sevap verilir.
 
 
Bir kişi namazdan sonra hemen bir defa Âyet-el kürsiyi okusa, o âyet Arş-ı alaya kadar gider ve orada durmadan hareket ederek "Ya Rabbi, beni okuyan kulunu affet!" der.Hak teâlâ, mekandan ve cihetten münezzeh olarak "Ey meleklerim, şahit olun, namazdan sonra Âyet-el kürsiyi okuyan kulumun günahlarını affettim" buyurur.
 
 
Evden çıkarken Âyet-el kürsi okuyana, 70 melek, evine dönünceye kadar dua ve istiğfar eder.)

Yanıt: Hayırlı Cumalar...
2009/06/05 21:13
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 3,5 (1 oy)

Bismillahirrahmanirrahim..
Ey iman edenler, Cuma günü namaz için çağrıldığı zaman, hemen Allah’ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Cum'a/9

Tüm mümin kardeşlerimin cumasını tebrik eder hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan (c.c.) niyaz ederim..... SELAMETLE

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/06/12 10:09
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 3,5 (1 oy)

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/06/12 10:29
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

"Hem namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyetle ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün sermaye-i ömrünü ahirete mal edebilir; fani ömrünü bir cihette ibka eder."(21. Söz)

 

HAYIRLI CUMALAR

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/06/12 12:13
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 1,5 (1 oy)

Cumanız Nurlu,Hayırlı,Bereketli,Güzel ve Mübarek olsun ARKADAŞLAR......SELAMETLE....

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/06/12 12:30
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır:

     " Rasulullah(sav)'e :" Ya Rasulellah Seni gördüğümde gönlüm hoşlanır, gözüm aydınlanır, bana herşeyden haber ver" dedim.

      O da :" Herşey sudan yaratıldı" buyurdu.

      Ben:" Bana öyle birşey bildir ki onu yaptığımda cennete gireyim.

      " Şöyle buyurdu:" Yemek yedir, selamı yay, akrabayı ziyaret et, insanlar uyurken gece namazını kıl;cennete güvenle girersin. " (Müsned, İbn-i Hibban).
     Ebu Malik el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

" Cennette dışından içi, içinden de dışı görünen bir oda vardır ki Allah onu;yemek yediren, selamı yayan ve insanlar uyurken gece namazı kılan kimseler için hazırlamıştır."

 (ibn-i Hibban).

     Tüm ümmet-i MUHAMMED'in (s.a.v.) cumasının mübarek olması temennilerimle .

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/06/19 10:38
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Salât ve selam Senin içindir 'Ey Nebî!'

Efendiler Efendisi’ne (sas) her fırsatta salât u selam getirmemiz ona karşı vefamızın gereğidir. Çünkü, salât u selamlarla onu her anışımız, hem onun peygamberliğini bir tebrik, hem getirdiği saadet-i ebediye müjdesine karşı bir teşekkür ve hem de bildirdiği fermanlara itaatimizi ve biatımızı yenilememiz manasına gelmektedir.

“Salât”, tebrik, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelmektedir. Salât kelimesinin çoğulu “salavât”tır. Kur’ân’da buyurulur ki: “Allah ve O’nun melekleri Peygamber’e hep salât ederler. Ey mü’minler, siz de Ona salât (ve dua) edin ve samimiyetle selam verin.” (Ahzab, 33/56) Bu âyeti kerimeyle, Peygamberimize salât ve selamlar getirip hürmetlerini arz etmek her müslümanın yapması gerekli olan bir görevdir. Her müslüman en azından “Âllâhümme salli alâ Muhammed - Allâhım rahmet ve bereketin Efendimiz Hazreti Muhammed üzerine olsun” diyerek salât getirmek mecburiyetindedir.

CUMANIZ HAYIR OLA....

hayırlı cumalar
2009/07/10 9:41
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 2,5 (1 oy)

SALAVAT-I ŞERİFE GETİRMENİN FAZİLETİ


Efendimiz Aleyhisselam buyurdu:
- Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktir
- Üzerime salavat getirirseniz Allah da (cc) sizin üzerinize salavat getirir
- Bana salavat getirin Nerede olursanız olun salavatınız bana ulaşır
- Allah Teala (CC) buyurdu: "Bir defa salavat getirene Ben ve meleklerim on defa salavat getiririz"
- Cuma günü ve geceleri üzerime (100) defa salavat getirenin Allah Teala (cc) otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder
- Dua ile sema arasında bir engel vardır Üzerime salavat getirilince engel açılır, dua yerine ulaşır
- Sünnetimi ihya eden, üzerime salavat getiren, darda kalanlara yardımda bulunanlar kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklardir
- Sırat üzerinde kalmış, hurma yaprağı gibi tirtir titreyen bir adam gördüm O anda üzerime getirdigi salavat-i şerife gelip o durumdan onu kurtardı
- Dün gece acayip bir şey gördüm Adamın biri Sırat üzerinde düşüp kalkıyordu O anda üzerime getirdiği salavat geldi Elinden tuttuğu gibi Sırat'tan geçirdi
- Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz,
- Kiyamet günü büyük ecir almak isteyen, üzerime salavat getirsin
- Cuma günü üzerime (80) kere salavat getirenin seksen senelik günahi affolunur
- Üzerime salavat getirilmeden yapilan hiçbir dua kabul olunmaz
- Karsilaşan iki mü 'min salavat getirerek musafaha ederlerse, geçmiş ve gelecek günahlari bagışlanir - Üzerime (100) defa salavat getirene, Allâh (cc) bin defa rahmet nazarı ile bakar Iştiyakla daha fazla getiren için kiyamet gününde şefaat ve şahitlik ederim
- Üzerime bir günde (1000) defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez
- Cuma günü üzerime (100) defa salavat-i serife getiren kimse kıyamette öyle bir nur ile gelecek ki, eğer o nur bütün mahşer ehline taksim edilse hepsine yeterdi
- Ömrünü boş yere heba eden kisinin kaybettigi zamani telafi etmesi için salavat-i şerife ile meşgul olmalidir Eger bütün Ömrünü ibadetle geçirmiş olsan sonra bir defa salavat-i serife getirsen, getirdigin salavat bütün ibadetlerinden daha ağır gelirdi Çünkü sen kendi gücün nispetinde salavat getirmektesin
Allah Teala da (CC) Rububiyyeti hesabıyla senin bir salavatına karşılık sana on salavat getirmektedirYani Allah Teala(CC) sana on defa rahmet nazariyla bakmaktadir
Allah Teala'nin (CC) kuluna nazar-i rahmeti; insin, cinnin ibadetinden daha hayirlidir Çünkü Allah(CC) bir kuluna rahmeti ile nazar edince o kul azaba dûçar olmaz
- Allah Teala(CC), perşembe günü ikindi vakti, melekleri salavat-i şerife getirenlerin ismini yazmak için yeryüzüne gönderir Cuma günü ve gecesi salavat getirmeyi ihmal etmemelidir
* Salavat-i Şerife dünya ve ahirette insanin derecesini yüceltir Onu büyük bir nur sahibi kilar Kazanci en bol bir ticaret kaynağıdır

Elfu elfi salatin ve elfu elfi selamun aleyke ya Resulallah

Elfu elfi salatin ve elfu elfi selamun aleyke ya Habiballah

Elfu elfi salatin ve elfu elfi selamun aleyke ya emine vahyillah

hayırlı cumalar
2009/07/31 11:22
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Bu mesaj, m1gin tarafından, 31.07.2009 16:43:23 itibariyle düzenlenmiştir.

 

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/08/21 5:57
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Heeyy bir www.umutrehberi.com/ abonesi gördüm galiba.

Vakt-i şerif, Cuma, Ramazan-ı Şerif, ömür ve şahsiyetlerimiz,
ahir ve akibet, zahir ve batınlarımız hayrola,
Aşkullah, Muhabbettullah, Marifetullah,
Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola
Şefaat û nebi cümlemize nasib ola efendim


 

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/08/21 13:18
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

:) HAYIRLI RAMAZANLAR:)

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/08/21 15:24
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

selam öncelikle,

buradaki tüm mümin kardeşlerimize hayırlı Cumalar ve Hayırlı bir Ramazan diliyorum, Kadir gecesini de hayırlarla idrak ederiz inşaallahü teala...

selametle

Yanıt: hayırlı cumalar
2009/08/21 16:29
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Selamun aleykum arkadaşlar ...Hayırlı cumalar  ve Hayırlı ramazanlar....

Rabbim ins bizleri bayram sabahına günahsız olarak ulaştırır ve gerçek bayramı bizlere

yaşatmış olur...Duayla....

Umut Rehberi
2009/08/21 17:44
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Doğru görmüşsün cyber

Bu site sayesinde bulduğum güzelliklerden biri de umut rehberi ve mest mp3'tür.

hayırlı cumalar
2009/11/06 15:58
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Ey Âlemlerin Rabbi olan Allah’ım

Herkesin gönlünü yaratıp da
o gönüllerin isteklerini veren Sensin.

Adını konuşmaya başlayan çocuğa öğreten,
Sonra o çocuğa adını andıracak rızıkları veren yine Sensin.

Biz o çocuk gibi Sen’in lütfuna talip olduk,
Bizleri de o gibi layık olabilenlerden kıl.

Ömrümüzü, günlerimizi ve bu Cumamızı mübarek kıl.
Bizleri doğru olabilen ve de kalabilenlerden eyle!

Adının rahmetini öğrenen ve de öğretenlerden kıl
Huzuruna varırken bir çocuk timsali gibi çıkabilmeyi nasib eyle.


***Hayırlı Cumalar***

01
Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: Gakk, busbus, siyamiaytar, 1234123123123, Siyami,
Son Oturumlar: